Tuesday, October 26, 2010

Dereyi Görmeden Paçaları Sıvamayalım Artık!

Değerli Fenerbahçeliler, takımdaşlarım, renkdaşlarım (Antu forum stayla): Büyük konuşmamayı öğrenmek için daha kaç olay yaşamak gerek acaba? (yazıya samimi girişi kes!) Hadi Denizli'de kaçan şampiyonluk ilk olaydı, kimse öngöremezdi nitekim. Peki bundan birkaç sene sonra bu kez Trabzonspor'u yenememe, şampiyonluğu son hafta Bursaspor'a teslim etme durumu? Ve tabii sonrasında yaşananlar...

Bu olay ders olmuştur herhalde diye düşünürken Galatasaray derbisi öncesi, dereyi görmeden paçaları sıvamış gibi olunmadı mı yine? Her ne kadar kuvvetli bir istatistiksel hadise olsa da ortada, neredeyse zamanında Galatasaraylıların düştüğü hata misalinden pota takmaya varacak iddialar dolaştı ortada. 5'den 6'dan aşağı gol sayısı söyleyen çok azdı sanki. "1-0 olsun bizim olsun dediğimde" ise buna cevaben "mağlubiyet kabul ederim" diyenler oldu. Yahu el insaf! Maçı oynamadan kazanmanın formülünü biliyor da, bu biçare Fenerliden saklıyorsanız, çok ayıp ediyorsunuz derim öyleyse. Öyle bir hava oluştu ki, çift gol atıp tek sayacağız modundaydı bir çok kişi. Ve tekrar ediyorum, büyük konuşmanın akabinde kaçan iki şampiyonluğu gören taraftar kitlesi yapıyor bu hatayı. Yapmayın etmeyin. Hani bir yandan Aziz Yıldırım ve yönetimini Denizli deplasmanında elden kaçan şampiyonluk için eleştiriyor ve aynı hataya Trabzonspor maçında düştükleri için eleştiriyor ve "aynı hatayı hatayı iki kere yapmak..." falan filan diyoruz ya, öyleyse taraftar olarak bizlerin yaptığına ne demeli? Biraz da özeleştiri yapmak gerek öyle değil mi? Hiç mi hatamız yok maçı kazanmadan kutlamalara başlamada?

Şimdi iki şey söylenebilir bu yazının üstüne; birincisi ben iddialı konuşmadım, temkinli yaklaştım diyenler çıkabilir. Ben de onlardan biriydim. Anlıyorum sizleri. Bu yazıda "Ahmet, Mehmet, Ayşe" diye tek tek isim sayamacağımıza göre böyle yazmak icap etti diyorum. İkincisi; yenilmedik sadece berabere kaldık, diyenler olacaktır. Evet. Bu doğru ama maç öncesi kutlamaları, geyikleri üzerine alınan bu bir puan sizi ne kadar mutlu etmiştir, orası tartışılır herhalde.

Uzun lafın kısası, biraz daha az gaza gelmeye çalışsak ve maçı sahada kazanmadan cebe üç puan indirilmeyeceğini düşünebilsek daha iyi olur. Yoksa, alınan beraberlik bile mağlubiyet etkisi yapmakta. İster bunun farkında olun ister olmayın...

not: maça dair de üç beş şey yazılabilirdi ama tribünde yaşanan ve her geçen gün daha çok can sıkan görüntünün üzerine ne desem muhabbet dönüp dolaşacak tribüne gelecek diye vazcaydım.

No comments:

Post a Comment