2009'un ilk 5 ayını askerde geçirdik. Zaten buradan belliydi herhalde onu sevemeyeceğim. Geri kalan kısmında Beşiktaş'ın iki kupa aldığı günleri gördük futbol için konuşursak. Bir Fenerbahçelinin hayırla yâd edeceği bir yıl olamaz herhalde.
Bir de Barcelona abartı bir başarıyı yakaladı. Buna da şahit olduk. Gerçi anti-Barca ruhumuz bunlara üzülse de başka bir galaksinin futbolunu oynayan adamlara saygı duyduk.
Ülkede işler sanki her geçen gün daha kötüye gider gibi oldu. Ekonomi dünya çapında takla atınca, etkisi bizde daha büyük oldu. İşten çıkarılan bir sürü arkadaşım oldu. Zam üstüne zam manyağı olduk yine. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, darbe silahıyla korkutulur olduk... Kime güveneceğimizi şaşırır olduk.
Şöyle bir baktım, hiç mi güzel bir şey olmadı lan bu 2009'da diye.. Olmadı sanki. Çocukluğumuzun pop kralı da gitti misal. Çocukluğum da resmen öldü.
Dersten çıktıktan sonra, Eczaneye uğradım. "Mutlu yıllar" dedi Eczanedeki bayan. "Size de" dedim. Telefonuma mesaj geldi. Miss B.'den gelmiş. Miss. B'nin yeni yılımı kutlayan mesajına cevap olarak, "benim adıma 2009 bok gibi geçtiydi zaten" yazdım. O da "kazasız belasız atlatmadın mı? Şükret buna" demiş. "Onu iyi dedin bak. Şükredelim" diye cevap yazdım.
Evet, tam 2009'un..diyerek küfredecekken, doğru söylediğini fark ettim. Neyse ki bitti diye şükretmek lazım. Gerçi daha birkaç saat var bitmesine ama olsun, sorunsuz bitmiş gibi yapalım. Sorunsuz bitsin diye dua edeyim...
Mutlu yıllar herkese...
No comments:
Post a Comment