Sunday, December 20, 2009

Lidere Selam Durun: Trabzonspor 0 Fenerbahçe 1

Maçın ilk yarısı tahminimden daha hızlı ve keyifli geçti. Bu bölümde, Güiza'nın kendisinden beklenmeyecek derece mükemmel bir şut çektiği ve kendisinden beklenecek şekilde 6 pastan topu boş kaleye vurmak yerine, dışarı atmayı becerdiğini gördük.

Fenerbahçe de Trabzonspor da maça istekli başladı. Öyle zannediyorum ki, ilk yarıyı izleyenler belki müthiş bir futbol izlememiş olsalar bile, maçın temposundan hoşnut kalmışlardır.

İlk yarıda Fenerbahçe'nin değerlendiremediği başka pozisyonlar da vardı tabii. Ve eklemek gerekir ki, Trabzonspor'un da ofsaytla uzaktan yakından alakası olmayan bir pozisyonu yardımcı hakemin hatasıyla ofsayt diye kesildi.

Trabzonspor'un kanat elemanlarının çabukluğu ve arzusu muhtemelen Daum'un çekinmesine sebep olmuş olacak ki, Daum sağ ve sol kanattaki oyuncuları pek ileri göndermeyi istemedi. Sadece zaman zaman Özer gereksiz kahramanlık denemelerine kaçtı. Halbuki sade oynamayı tercih etse, o bölümlerde daha hayırlı işler yapabilirdi. Ayrıca Özer'in fizik olarak da iyi durumda olmadığı da bir gerçek. Her ne kadar Özer oynasın diye buradan yazıp çizsek de, bu gerçeği de söylemek lazım. Öte yandan sağ taraftaki M.Topuz içinden iyi şeyler söylemek zor. O da ne doğru düzgün bindirmeler yapıyor, ne de kendisinden beklenen o şutlarını çekiyor. Kazım'ın piyasada olmaması rehavete mi soktu acep M.Topuz'u? Öyleyse, yanlış yolda.


İlk devre Emre ve Baroni ikilisi hayli iyiydi. Bilhassa fırsat buldukları anlarda sahanın öte tarafında ileri oynama konusundaki zorlamaları yerindeydi. Lakin bu ikili aşırı zorladıklarından ikinci yarı oyundan düştüler. Daum da zaten ikisinden birini, sakatlıktan yeni çıkan Emre'yi oyundan almak zorunda kaldı.

İkinci devrede golü atana kadar aslına bakarsanız Fenerbahçe bir şey yapmadı. Bu bölümlerde Trabzonspor'un istediği şekilde gidiyordu maç...taa ki kaptan Alex'in devreye girdiği ana kadar. Bir oyuncu kafasıyla bu kadar şık asist yapabilir mi? Hem de zor bir pozisyonda yaptı bunu. Gerçekten Güiza'nın önüne çok muazzam bir top indirdi. E tabii o pozisyonda bir anlık hatayla ileri çıkıp çıkmama ikileminde kalan Song'un da oyundan düştüğünü ve Güiza'nın boş alan bulmasına sebep olduğunu belirtelim. Güiza neyse ki golü atabildi. Zoru atmak, ama daha kolaylarını harcamak... Garip adam şu Güiza.

Golden sonraki oyunda Fenerbahçe yine bekleneni yapamadı. İleride topu ayağında tutmasını beklediğimiz adamlar nedense hep bocaladılar ve her seferinde hatalı paslar verdiler. Yukarıda da yazdığımız gibi Özer'in fizik olarak düşmesiyle kötü bir performans çizdiği bir maç oldu ne yazık ki. Umarım Özer'i birilerinin bir hamlede sildiği bir maç olmaz bu. Bizim sabırsızlar delirir böyle zamanlarda, severler Türk oyuncuları bir kalemde silmeyi.


Aslında güçsüz olan sadece Özer değildi. Meselam oyuna sonradan giren Semih'in de nerdeyse ayakta duracak hali yok gibiydi. Devre arasına lider olarak girmek ne kadar güzelse, bu olumsuz görüntülerden kurtulma adına önümüzde bir hazırlık evresi olması da o kadarsevindirici. Umarım teknik heyet bunun farkında olur, bazı önlemler alır bu konuda.

Son olarak her şeye rağmen Trabzonspor'un direkten dönen topunu ve Alanzinho'yla değerlendiremediği pozisyonları da unutmamak lazım. İlk yarıda Fenerbahçe'nin girdiği kadar olmasa da Trabzonspor da önemli şansları değerlendiremedi.

Tüm bu eksilere ve şimdiye dek kaybedilen onca puana rağmen, ilk yarıyı lider kapamak elbette ki keyiflendirici. İnşallah sezon sonunda da Fenerbahçe'yi zirvede görmek nasip olur.

Not: Maç boyunca tezahüratlarını işittiğimiz, Trabzon deplasmanı yaparak "hacı" olan tüm taraftarlarımıza da ayrı teşekkür etmek lazım.

No comments:

Post a Comment