Sunday, August 1, 2010

Helal Olsun Sana!

Atletizmi yorumlamak benim harcım değildir ama kısa mesafe söz konusu olunca Türkiye'nin bugüne dek esamesi okunmadığını söylemek için uzman olmaya gerek yok. Ülkedeki otoriteler yıllardır, "Türk atletleri kısa mesafede başarılı olamaz, bu iş sadece yetenek değil, taktik işidir de..." der dururlardı. Onların yorumuna inandığımız için, açıkçası uzun yıllar daha kısa mesafede başarısız günler göreceğimizi düşünürdüm.

Nevin Yanıt malumunuz Fenerbahçe Spor Kulübü'nün sporcusu. FB Tv'de sürekli gördüğüm bir isim. Çalışmalarını, hedeflerini oradan takip ederdim. Hırslı biri olduğu belliydi. Hırslı derken, azmetmek anlamında tabii bu. Bazen aşırı hırs da ters tepebiliyor. Bunu da unutmamak lazım.Nevin Yanıt çalışmalarının başından sonuna kadar altın madalyayı hedeflediğini belli etmişti. Bu hak edilmiş bir başarıdır. Yarış sonrası sevinci ise en klişe tabirle, görülmeye değerdi. İnsanı duygulandıran anlardan...

Önümüzdeki birkaç gün Nevin Yanıt'ın ne zor şartlarla bugüne geldiğine dair hikayeleri okursunuz; antremanlara bir dönem belediye otobüsüyle gitmesi gibi... Bunlar işin bundan sonraki magazinsel yönü tabii. Mühim olan bir Türk atletin, imkansız gözüyle bakılan 100 metre engelli yarışında altın madalya kazanmasıdır.

Nevin Yanıt'a "helal olsun" demek lazım. Onun başarısında emeği geçenleri ve Fenerbahçe Atletizm Şubesi'ni de unutmadan elbette.


Nevin Yanıt: Ben mi?
Spiker:
Yes, oho... she's not sure, but we're, that is a wonderful performance.

***

not: Şampiyonada altın madalya kazanan diğer Türk atlet Elvan Abeylegesse'yi de bu başlık altında başarısından dolayı ayrı kutlamak lazım. Darısı şampiyonanın son gününde yarışacak olan milli atletlerimizin başına.

No comments:

Post a Comment