Monday, August 23, 2010

3-2

Uzun uzun maç analizi yapmak niyetinde değilim. Kısa kesmeye çalışacağım.

Fenerbahçe son iki maçta alınan yenilgilere rağmen iyi olacağının sinyallerini veriyor. Bu değişimde ne kadar sabırlı olunabilir? Mühim olan mesele budur. Ligin en eli yüzü düzgün iki takımından biri olan Trabzonspor'a karşı (diğeri de Bursaspor) ilk yarı gayet etkiliydi Fenerbahçe. Ancak amatör takımların yediği türden goller yedi. Kaleci Mert'e yüklenilecek bir durum yok. Onun ikinci goldeki acemi çıkışı tartışılır belki ama ilk gol ve üçüncü golde diyebileceğimiz bir şey yok. Penaltı için de kurtardı dersek, abartmış olmayız. Yenilen 3. gol ise Fenerbahçe takımı için rezalettir. Şampiyonluğa oynayan bir takım böyle bir golü nasıl yer? PAOK maçında böyle lakaytlık olmamasını ümit ediyorum...

İkinci yarı ise gerek Şenol Güneş'in hamleleri, gerekse de Fenerbahçe'nin rakip savunmadan dönen topların neredeyse hiçbirini alamayaşı işin rengini bariz değiştirdi. Bu dönemde Trabonspor farka gidebilirdi.

Tekrar Fenerbahçe'ye dönelim. Lugano'nun yanına ve Emre'nin yanına iki sağlam adam takviyesi yapabilseydi Fenerbahçe, çok daha umut dolu konuşulabilirdi bu takım için. Bunu da not olarak düşelim. Bugün muhtemelen Özer'e çok eleştiri olacak. Bu eleştirileri yapanlar haklıdır da. Özer'in hayranıyım ama Özer'in basit oynayamama sıkıntısı var. Bunu aşması gerek. Bunu da kabul ediyorum.

Bu maçta Aykut Kocaman'ı eleştirsem eleştirsem neden Stoch ile başlamadı diye eleştirirdim. Zaten sağ tarafta kanat oyuncusu olmayan M.Topuz var. Solda da yine aynı şekilde Özer'le çıkmak hatadır denebilir. Maç sonrası basın toplantısında Stoch'u dinlendirdiğini söylemiş ama Aykut Kocaman.

Özetle; genel olarak Fenerbahçe'nin oyunu üzerinden maçı yorumlarsak, ilk yarı 3 tane yemeyi, ikinci yarı da gol yememeyi hak etmedi aslınd Fenerbahçe.

Perşembe günü Fenerbahçe bu maçın ilk yarısındaki mücadeleyi gösterebilirse, tur gelir. Aksi bir durum ise, pusuda bekleyenlere yarayacaktır.

No comments:

Post a Comment