Tuesday, March 16, 2010

"İnönü'de Galatasaray Formalı Taraftarlar Boy Gösteremeyecek"

Beşiktaş ve Galatasaray tribünlerinin arası rahmetli Mühendis Oktay meselesiyle açılır, daha sonra bu olay kötü bir anı olarak her daim hatırlanıyor olsa da, bir şekilde iki tribünün arasının kanlı bıçaklı olmadığı bilinir. Elbette kimse kanlı bıçaklı ortam olsun istemez. Derdi adam kesmek, doğramak olan kişinin yeri tribün değildir. Bunu bilir, bunu söyleriz her daim.

Şimdi ne oldu da bu konu tekrar gündeme geldi peki? Efendim, şimdi Galatasaray taraftarının iddiasına göre alkolü fazla kaçırmış bir vatandaş, geçtiğimiz pazar akşamı Ali Sami Yen kapalısında ortalığı karıştırmış. Bu kişi o kadar Galatasaraylının ortasında Beşiktaş'lı olduğunu belirttikten sonra, alkolün de etkisiyle sağa sola küfürler savurmuş. Akabinde de böyle bir ortamda yaşanması en muhtemel şey olmuş ve ortalık birbirine girmiş. Anlatılanlar ne kadar doğrudur? Bunun yorumunu geçiyoruz. Devamına bakalım. Kamil Özen isimli şahıs birden nasıl oluyorsa kapalı tribünden aşağıya düşüyor. Görgü tanıkları olan ve Galatasaray tribünlerinden tanıdığımız arkadaşların ifadelerine göre, alkolü fazla kaçıran bu eleman kendi rızasıyla aşağıya atlıyor. Bu olabilir mi? Olabilir elbet. Alkolün etkisi ve dayaktan kaçmak için bir an için böyle anlamsız bir haraket yapmış olabilir. Yine o gece tribünde olan Galatasaray'lı bazı köşe yazarları ve twitter'da bu olayı anlatan ünlülere göre Kamil Özen isimli kişi Galatasaray tribünündeki bazı kişilerce aşağıya atıldı. Bunu iddia eden kişiler aynı zamanda ortada bir linç hadisesi olduğunu da iddia ediyor. Bu olabilir mi? Elbette olabilir. Forma renklerine takılmadan yorum yapmak gerekirse, sizin stadınızda ezeli rakibinizi tutan bir taraftar gelse ve bunu herkesin içinde beyan ettikten sonra size ve takımınıza küfürler etmeye başlasa, orada siz kendinizi frenleyebilirsiniz belki ama renkdaşlarınız arasında bu kadar sağduyulu adamlar olacağını garanti edemezsiz. Bir şekilde Kamil Özen gibilerinin tabir-i caizse kamilliğine yine onun gibi alkolü fazla kaçıran birilileri sertlikle cevap verebilir. Bu bakımdan "linç edidi" iddiası da doğru olabilir.

Mevzuya şimdi iki açıdan bakmak lazım. Birincisi, Kamil Özen aşağıya mı atıldı ya da aşağıya mı atladı şu an tam olarak bilinmiyor ama ortada ciddi bir olay var. Kağıt üzerinde bu olayın yansıması şu şekildedir. Bir taraftar tribünden aşağıya düşmüştür. Eğer burada taraftarın kendi aptallığı sonucu aşağıya düştüğüne dair bir kanaat getirilirse herhangi bir ceza uygulanmaz, lakin bu taraftar her ne kadar yaptığı biraz suça davetiye çıkarmak da olsa, aşağıya atılmış ise o zaman ortaya bir güvenlik zafiyeti çıkmıştır. Geçmişte adam öldürülen ve silahla yaralanmalar yaşanılan iki maç sonucu ceza alan takımların olduğunu biliyoruz. Bu bakımdan yaşanan bu olay da aynı açıdan değerlendirilebilir mi? Eğer bir ceza uygulanırsa Galatasaray'ın bir sonraki iç saha maçı Fenerbahçe'yle olacak. Ceza verilebilir mi? Yahut bir ceza söz konusu olursa, bu karar derbiden sonraya mı ertelenir? Bunlar olası sorular. Tekrar hatırlatmak gerekirse, Kamil Özen isimli şahıs kendi rızasıyla aşağıya atlamış olabilir. Bu durumda da herhangi bir ceza uygunlaması beklenmez. (Bu arada Sporingen blogunda hadiseye ilişkin başka fotoğraflarda var. Dileyen buradan onları inceleyebilir).

Gelelim ikincisine, şimdi malum öyle ya da böyle olayda adı geçen ve aşağıya düşen ya da atılan şahsın Beşiktaşlı olma ihtimali de mevcut (belki de Beşiktaşlı değildir, ondan da tam emin değiliz). Şimdi Beşiktaş taraftarı olduğuna dair iddialar olunca, haliyle Beşiktaş cephesinden de bir tepki gelmiş. Onu da dileyen şu adresten okuyabilir dedikten sonra, olayı şuna bağlayalım. Linkini verdiğimiz yazıda Beşiktaş tribünlerince Galatasaray taraftarına dair bir eleştiri var. Haklılar ya da değiller tartışmasına dair bir yorum yapmak yerine, yazının son kısmına dikkatinizi çekmek istiyorum. Şöyle bitiyor yazı.

"Bu olaydan sonra değişen bir şey olacaktır;

Mesela İnönü’deki her Beşiktaş – Fenerbahçe derbisinde boy gösteren 3-5 Galatasaray formalı taraftar bundan sonra görülmeyecektir."


Bana bu kısım biraz garip geldi. Denebilir ki bu adamların yazdıkları bütün Beşiktaş tribününü temsil etmez. Evet, doğrudur derim. Lakin bunu iddia eden kişilerin de iddia ettikleri şeyleri yapabileceklerini unutmamak lazım. Bu olayın üzerine ne kadar gidilir bilmem ama rövanşist yaklaşımlarla karşı tarafa ceza kesmek isteyenler çıkabilir. Bu gerçeği de gözardı edemezsiniz.

Bakalım önümüzdeki günlerde Galatasaray'a bir ceza verilecek mi, yahut bahsi geçen sahsın aşağıya kendi atladığımı ortaya çıkacak? Ve tabii Beşiktaş ve Galatasaray arasındaki tribüne dair bu mesele ne boyutta gelişecek.

***

Son dakika notu olsun: Galatasaray'a 185 bin TL para cezası verildi. Bu çok güzel oldu. Tam da istediğim gibi. Bir yandan derbinin seyircisiz oynanmasına gönlüm elvermiyordu, öte yandan da Galatasaray'a ceza verilmemesini istiyordum zaten. "Kuzum, sen deli misin?" diyen çıkacaktır. Böyle düşünmemin sebebi elimize koz geçmesidir. Bundan ala koz mu olur allasen? Çok güzel oldu :)


No comments:

Post a Comment