Thursday, February 25, 2010

Umut

Hem Lille'de hem Fenerbahçe'de ciddi eksiklikler var ama bu saatten sonra sahada olmayanların değil, olanların ayaklarına ve performanslarına bakılacak. Deplasmandaki maç öncesi ilk 15 dakikada gol yemezsek iyidir görüşü hakimdi. Aynı şeyler bu gece için de geçerli. Lille normal şartlar altında maça hızlı başlayan ve devamında da rakibini hataya zorlayan bir ekip, fakat bugünkü maça öyle başlama olasılıkları düşük gibi. Daha kontrollü oynayarak, Fenerbahçe'nin üzerlerine gelmesinden faydalanıp, kontrataklarla gol bulmayı deneyeceklerdir. Bu tahminlerde yanılmak da mümkün tabii.

Dün tesislere giden taraftarı tebrik etmek gerek. Takıma destek verilmesi en elzem zamanlardan biridir. Aynı desteğin bu gece de sürmeli ve sabırsız olmamak da gerek öte yandan. Fenerbahçe ise ne olursa olsun maça kontrollü başlamalıdır. Bir şekilde rakibe yüklenmek, erken gol bulma girişimleri de olumlu sonuçlanabilir, lakin rakip takımın artı yönlerinden birinin kontratak konusunda çok başarılı olması olduğu düşünüldüğünde; bütün takım yüklenmek ve geride rakibe boş alanlar bırakmak öyle çok da makul bir strateji olmaz.

Emre ve Alex ikilisi maçın gidişatını Fenerbahçe adına değiştirebilecek meziyetteler. Onlara orta alandaki diğer isimler ve elbette Güiza da ayak uydurabilirse, tur ihtimali Fenerbahçe'ye çok uzak değil. Fakat bunların yapılmaması, bir de defans kurgusunda her maç sıkıntıya neden olan Bilica-Deniz ikilisi yine aynı hatalara düşerse, o zaman maçın başlarında Avrupa'ya veda edilebilir.

İlk maçta deplasmanda Vederson'un ayağından gelen harika golün bir anlamı olması için, bugün kazanmak, turu geçmek gerek. Bunun için hem sahadakilerde, hem de tribündekilerde umut olması gerek. Tribünün genelinde her şeye rağmen umut var. Umarım sahadakilerde de turu geçeceklerine dair umut işaretlerini görmek nasip olur.

Not: Aklımdayken, başta tüm İslam aleminin ve blog takipçilerinin Mübarek Mevlid Kandili kutlarım. İyi kandiller...

No comments:

Post a Comment