Thursday, January 21, 2010

Transfer Meselesi

Futbol kalitesi olarak bakıldığında, Dünya'nın en iyi 5 ligi diye bir sıralama yapılsa, herkes bir liste çıkarır ama öyle tahmin ediyorum ki, verilen ülke liglerinin sıralanışı aşağı yukarı şöyle olurdu;

1- İngiltere
2- İspanya
3- İtalya
4- Almanya
5- Fransa

Elbette ki bu çıkardığım listeye itiraz edenler ve kendi listelerini yazanlar olacaktır ama genelin oluşturduğu liste aşağı yukarı böyle olacaktır diye tahmin ettiğimi yineleyeyim.

Şimdi neden böyle bir giriş yaptım. Meselemiz transfer ve Süper Ligin şampiyonluk yolundaki en önemli iki adayının takımlarındaki yabancı oyuncuları ve bu oyuncuların hangi ülkenin liginden geldiklerini bir karşılaştıralım isterim.

Fenerbahçe'yle başlayalım.

Fabio Bilica: Fenerbahçe'ye Sivasspor'dan geldi. Sivasspor'a ise Romanya liginden geldi.
Diego Lugano: Brezilya liginden geldi.
Alex de Souza: Brezilya liginden geldi.
Cristian Baroni: Brezilya liginden geldi.
Andre Santos: Brezilya liginden geldi.
Deivid de Souza: Portekiz liginden geldi.
Daniel Güiza: İspanya liginden geldi.

Gördüğünüz gibi, yukarıda zikrettiğimiz ülkelerin liglerinden yalnızca bir isim var. O da Güiza. Mevcut kadroda bulunan 7 yabancı oyuncudan 1'i...

Şimdi bir de Galatasaray'ın mevcut kadrosundaki yabancı oyunculara bakalım.

Leo Franco: İspanya liginden geldi.
Tobias Linderoth: Danimarka liginden geldi.
Elano Blumer: İngiltere liginden geldi.
Abdul Kader Keita: Fransa liginden geldi.
Lucas Neill: İngiltere liginden geldi.
Milan Baros: Fransa liginden geldi (İngiltere'de kiralık oynadığı sezonun ardından geldi).
Harry Kewell: İngiltere liginden geldi.
Shabani Nonda: İtalya liginden geldi (İngiltere'de kiralık oynadığı sezonun ardından geldi).
João Alves de Assis Silva: İngiltere liginden geldi. (6 aylığına kiralandı)

Şu an Galatasaray'ın kadrosunda 9 adet yabancı oyuncu var. Bunlardan en az birisi gitmek durumunda ama biz mevcut kadrodaki yabancı oyuncuları bahsettiğimiz kritere göre değerlendirirsek, Galatasaray'ın 9 yabancı oyuncusundan 8'i yukarıda bahsettiğimiz üst düzey beş ligden gelmiş.

Konuyu nereye getirmek istiyorum peki? Efendim, elbette ki yukarıda zikrettiğimiz 5 ligden birinden gelmesi, transfer edilen oyuncunun ülke futboluna hemen adapte olacağına, ve burada çok iyi işler yapacağının garantisi değildir ama bunlar iyi referanstır. Özel şirketler eleman alımı yaparken, Boğaziçi, Bilkent, ODTÜ, İTÜ gibi okullardan mezun olan adayları tercih ederler. Burada seçtikleri kişiler belki istedikleri düzeyde performans sağlayamayabilir ileride ama işe alımda çok olumlu bir referanstır mezun oldukları okullar. Bu elemanları işe alıyorken, onlardan istediğiniz kaliteyi sağlama konusunda maksimum gayreti ve yeteneği göstereceklerini düşünürsünüz. Aynı şey bence transferler için de geçerli. Yukarıda yazdığım 5 üst düzey ligde oynamış futbolcular, diğer liglerden gelen oyunculara göre her zaman bir adım öndedirler. Bu liglerin toplam futbol kalitesi sebebiyle, oradan gelen futbolcuların diğer meslekdaşlarına göre daha yüksek performans gösterme ihtimalleri hayli yüksektir. Çünkü yaşadıkları deneyim onları üst düzey futbol oynamaya ve performanslarını arttırmaya zorlamıştır. Anlatmak istediğim şey budur. Bu dediğimin ülke futboluna direkt tesiri konusunda garantisi yoktur ama bu oyuncuların oralardan gelmeleri olumlu ve de çok önemli referanstır. Tekrar tekrar yazmak gerekirse, bu transferler bazen beklenen performansı sağlayamayabilirler; Lincoln, Kezman, Frank de Boer vb. örneklerde olduğu gibi ama bu isimler istisnadır. Genel itibariyle o liglerden gelen oyuncular çok olumlu işler yapmıştır bu diyarda.

Şimdi meseleyi şu soruyla bitirelim. Diyelim ki bir şirketiniz var ve kurumsallaşma gereği, eleman alım işlerini doğasıyla İnsan Kaynakları bölümüne bırakmışsınız. Ama bir yandan da işe giren yeni elemanları takip etmek, öğrenmek istiyorsunuz. Elinize gelen listeye bakıyorsunuz, listedeki elemanların mezun oldukları okullar Cumhuriyet Üniversitesi, Sütçü İmam Üniversitesi, Hitit Üniversitesi vs. (bunları küçümseme amaçlı söylemiyorum, olayı daha iyi resmetmektir gayem). Öte yandan piyasadaki en güçlü rakiplerinizden birinin işe yeni aldığı elemanlarının özgeçmişlerine bakma şansınız oluyor ve şöyle bir tabloyla karşılaşıyorsunuz; "Boğaziçi, Bilkent, ODTÜ, İTÜ" diye okullar bir şekilde aşağıya doğru devam ediyor. Elinizi vicdanınıza götürüp söyleyin o zaman, o an ilk olarak ne düşünürsünüz? Ne hissedersiniz? Sorum budur. Cevap için istediğiniz kadar süreniz var. Şimdi dağılabilirsiniz.

No comments:

Post a Comment